Kelimelerin Bahçesinde Bir Yolculuk: Gülleriyle Ünlü Şehrimizin Adı Edebiyatın Gülü: Sözcüklerin Dönüştürücü Gücü Bir yazarın kaleminden dökülen her sözcük, insan ruhunun en derin bahçelerinde açan bir gül gibidir. Gül, sadece bir çiçek değil; dilin, aşkın, acının ve güzelliğin simgesidir. Edebiyat da tıpkı bu gül gibi, hem dikenleriyle yakar hem de kokusuyla büyüler. Bir kelimenin içindeki anlamlar, tıpkı bir gülün katmanları gibi açıldıkça insanı başka âlemlere taşır. İşte bu yüzden “Gülleri ile ünlü şehrimizin adı nedir?” sorusu, yalnızca bir coğrafi merak değil; aynı zamanda bir edebi arayıştır — güzelliğin, estetiğin ve anlamın peşinde bir yürüyüştür. Isparta: Güllerin Sessiz Şehri Bu arayışın…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kalsiyum Vücutta Ne İşe Yarar? Bilim, Hayat ve Hikâyeler Arasında Bir Yolculuk Bazı mineraller vardır ki, sadece vücudumuzun değil, hayatımızın da sessiz kahramanlarıdır. Kalsiyum da onlardan biri. Çocukken içtiğimiz sütlerin, büyürken duyduğumuz “kemiklerin için iyi” cümlesinin merkezinde hep o vardı. Ama kalsiyum yalnızca kemiklerimizi sağlam tutmakla mı görevli? Gelin, bilimsel veriler ve gerçek hayat hikâyeleriyle bu beyaz, sade ama hayati minerali birlikte keşfedelim. Kalsiyum: Sadece Kemikler İçin Değil, Hayatın Ta Kendisi Kalsiyum (Ca), insan vücudundaki en bol mineraldir. Ortalama bir yetişkinin vücudunda yaklaşık 1-1.2 kilogram kalsiyum bulunur ve bunun %99’u kemikler ile dişlerde depolanır. Ancak kalan %1’lik kısmı bile yaşamın…
Yorum BırakGöz Tembelliği Olan Kişiler Nasıl Görür? Toplumsal Yapıların Görme Üzerindeki Sosyolojik İzleri Bir sosyolog olarak, bireylerin dünyayı nasıl algıladıklarını yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal merceklerden de anlamaya çalışırım. Görmek, sadece gözün retinasına düşen ışıkla ilgili değildir; aynı zamanda toplumun bize öğrettiği şekilde bakmak, seçmek, fark etmek ve hatta görmezden gelmektir. Göz tembelliği (ambliyopi) bu bağlamda yalnızca bir tıbbi durum değil, aynı zamanda toplumsal bir metafordur: bir göz güçlü, diğeri zayıf çalışırken, birey ve toplum arasında da benzer bir güç dengesizliği yaşanır. Görmenin Bireysel Olduğu Kadar Toplumsal Bir Eylem Olması Göz tembelliği yaşayan kişiler, genellikle bir gözün diğerine göre daha…
Yorum BırakGüç, Saflık ve Tartım: Gravimetrik Analizin Politik Anatomisi Bir siyaset bilimcinin masasındayız. Önünde notlar, satır aralarında ideoloji, iktidar, kurumlar ve vatandaşlık üzerine sorular… Ve ortasında bir kimya kavramı: Gravimetrik analiz. Bilim, her zaman tarafsız mıdır? Yoksa laboratuvardaki tartım, toplumdaki güç dengelerinin küçük bir yansıması mıdır? Bilimsel Saflık mı, Politik Bir Kurgu mu? Gravimetrik analizde temel amaç, bir bileşiğin içindeki belirli bir elementin miktarını tamamen saf bir çökelek üzerinden tartarak bulmaktır. Ancak siyaset bilimi açısından bakıldığında, “tamamen saf çökelek” fikri bir ütopyadır. Tıpkı toplumda “tamamen tarafsız bir kurum” arayışı gibi. Saflık, yalnızca teoride vardır; pratikte her şey bir ölçüde kirlenmiştir —…
Yorum BırakHiba Etmek Ne Demek? Vermenin Sessiz Sanatı Üzerine Küresel Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır, onları ilk duyduğunda bile içinde bir sıcaklık hissedersin. “Hiba etmek” tam olarak o türden bir kelime. Ne tamamen eski, ne de tamamen modern… ama içinde zaman üstü bir incelik taşıyor. Bazen bir tebessüm, bazen bir el uzatma, bazen de karşılık beklemeden verilen küçük bir şey. Ben bu kelimeyi ne zaman duysam, dünyanın dört bir yanındaki farklı insanları düşünürüm: paylaşan, bağışlayan, veren. Çünkü hiba etmek, aslında insan olmanın evrensel dili. — Hiba Etmek Nedir? Kelimenin Derin Kökeni “Hiba etmek”, Arapça kökenli bir ifade. “Hibe” kelimesi “karşılıksız vermek,…
Yorum Bırak2 Yıllık Grafik Tasarım Mezunu İş Bulabilir mi? Psikolojik Bir Analiz İnsan davranışlarının ardındaki motivasyonları çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, meslek seçimlerinin yalnızca ekonomik değil, derin bir kimlik inşası süreci olduğunu gözlemliyorum. Her diploma, bir hayalin sembolü; her kariyer arayışı, bir “kendini gerçekleştirme” yolculuğudur. Peki, 2 yıllık grafik tasarım mezunu iş bulabilir mi? Bu soru yalnızca iş piyasasına değil, aynı zamanda bireyin öz-değerine, dayanıklılığına ve toplumsal beklentilerle mücadelesine dair psikolojik bir aynadır. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: İnançlar, Algılar ve Gerçeklik Bilişsel psikoloji, bireyin düşünme biçimlerinin davranışlarını nasıl şekillendirdiğini inceler. Birçok 2 yıllık grafik tasarım mezunu, mezuniyet sonrası şu düşünceleri sıklıkla…
Yorum Bırak1 Çuval Toprak Kaç Litre? Edebiyatın Derin Katmanlarında Bir Ölçü Arayışı Bir edebiyatçının dünyasında, her şeyin bir hikâyesi vardır: kelimelerin, sessizliğin, hatta toprağın bile. “1 çuval toprak kaç litre?” sorusu ilk bakışta sıradan bir merak gibi görünebilir; ama aslında insanın varoluşla, doğayla ve anlamla kurduğu ilişkinin sembolik bir ifadesidir. Tıpkı kelimeler gibi, toprak da biriktirir — hikâyeleri, duyguları, izleri. Teknik olarak, bir çuval toprak genellikle 40 ila 60 litre arasında değişir. Ancak bu ölçü, yalnızca fiziksel bir değeri anlatır. Edebiyatın gözünden bakıldığında, “bir çuval toprak” bazen bir hayatın ağırlığı, bazen bir karakterin vicdanıdır. Kelimelerin Ağırlığı, Toprağın Sessizliği Toprak sessizdir; ama…
Yorum BırakGöçük Ne Demek? TDK Sözlükte Anlamı ve Tarihsel Yansımaları Bir tarihçi olarak geçmişe baktığımda, kelimelerin yalnızca sözcük olmadığını, toplumsal deneyimlerin birer aynası olduğunu görürüm. Her sözcük, ait olduğu çağın acılarını, umutlarını, felaketlerini ve yeniden doğuşlarını taşır. “Göçük” kelimesi de bunlardan biridir. Yalnızca bir sözlük anlamı değil, aynı zamanda insanlık tarihinin kırılma noktalarında yankılanan bir izdir. Bugün bu sözcüğü TDK sözlüğündeki karşılığıyla ele alırken, aynı zamanda onun tarihsel süreçlerdeki rolüne de ışık tutmak gerekir. TDK Sözlükte Göçük Türk Dil Kurumu’na göre “göçük”, “toprak, taş, kaya gibi unsurların çökerek kapattığı boşluk” anlamına gelir. Yani göçük, bir şeyin ağırlığına dayanamayan zeminin veya yapının…
8 YorumToplumsal Yapılar, Bireyler ve Ciltteki Lekeler Üzerine Bir Yolculuk Cilt bakımına dair bir araştırmaya başlarken aklıma ilk gelen, bireylerin gündelik hayatlarında görünüşlerinin ne denli toplumsal bir meseleye dönüştüğü oldu. Bazen aynada gördüğümüz küçük bir leke, yalnızca biyolojik bir durum değil; aynı zamanda toplumsal normların, kültürel baskıların ve kimlik inşasının bir yansımasıdır. Bu yazıda gliserinin ciltteki lekelere iyi gelip gelmediğini tartışırken, meseleyi yalnızca kimyasal ya da tıbbi bir soruya indirgemeden; toplumsal yapıların bireyler üzerindeki etkisi bağlamında ele almak istiyorum. Gliserin: Doğal Bir Nemlendiriciden Fazlası Gliserin, yüzyıllardır kullanılan doğal bir bileşen olarak cilt sağlığında önemli bir yere sahiptir. Nem tutucu özelliği sayesinde…
8 YorumTürkçede Nesep Ne Demek? Mizahi Bir Yolculuk Hadi kabul edelim, Türkçedeki bazı kelimeler bize yıllardır “Bu acaba neydi?” diye düşündürmüştür. İşte onlardan biri de nesep. Hani biri ciddi ciddi “Nesebin ne?” diye sorsa, çoğumuz önce cüzdanda kimlik aramaya başlar, sonra da “Acaba kredi kartı ekstresi mi istiyor?” diye endişeleniriz. Oysa “nesep” aslında soy, köken, aile bağı gibi anlamlara gelir. Ama gelin biz bu konuyu biraz ciddiyetin zincirlerinden kurtarıp, eğlenceli bir şekilde ele alalım. Çünkü soy sop meseleleri, biraz kahkahayla çok daha kolay anlaşılır! Nesep: Ciddiyetin Şifresi Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı Bir erkek düşünün: ona “nesep” deyince hemen kafasında tablo çıkıyor. Baba…
8 Yorum